top of page

Türkiye'de DDoS Koruması: 2025 Tehdit Analizi ve Savunma Stratejileri

Dağıtık Hizmet Engelleme (DDoS) saldırıları, 2025 yılında Türkiye'deki kurumsal altyapılar için en kritik siber güvenlik tehditlerinden biri olmaya devam ediyor. Artan dijitalleşme ve bulut tabanlı hizmetlere geçişle birlikte, DDoS saldırılarının hem sıklığı hem de karmaşıklığı dramatik şekilde artmış durumda. Bu kapsamlı analiz, Türkiye'deki kurumsal şirketlerin 2025 yılında karşılaştığı DDoS tehdit manzarasını inceleyerek, etkili savunma stratejileri ve çözüm önerilerini sunuyor.

video game
2025 yılının ilk yarısında yapılan analizler, Türkiye'de DDoS saldırılarının önceki yıla kıyasla %340 oranında arttığını gösteriyor.

2025 DDoS Tehdit Manzarası: Türkiye'deki Güncel Durum 


2025 yılının ilk yarısında yapılan analizler, Türkiye'de DDoS saldırılarının önceki yıla kıyasla %340 oranında arttığını gösteriyor. Bu artışın arkasında birden fazla faktör bulunuyor: jeopolitik gerginlikler, artan dijital hizmet kullanımı ve saldırganların daha gelişmiş araçlara erişimi.


Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi'nin 2025 raporuna göre, ülkemizde günlük ortalama 2.847 DDoS saldırısı tespit ediliyor. Bu rakam, 2024 yılının aynı dönemine kıyasla %67 artış gösteriyor. Saldırıların %43'ü bankacılık ve finans sektörünü, %28'i elektronik ticaret platformlarını, %19'u oyun ve eğlence sektörünü hedef alıyor.


En dikkat çekici eğilim, çok vektörlü saldırıların yaygınlaşması. 2025'te tespit edilen DDoS saldırılarının %78'i, aynı anda birden fazla saldırı yöntemi kullanarak geleneksel savunma mekanizmalarını aşmaya çalışıyor. Bu durum, kurumsal şirketlerin DDoS koruması stratejilerini yeniden gözden geçirmelerini zorunlu kılıyor.


Saldırı büyüklükleri de endişe verici boyutlara ulaşmış durumda. 2025'te Türkiye'de tespit edilen en büyük DDoS saldırısı 1.2 Tbps kapasiteye ulaşırken, ortalama saldırı büyüklüğü 47 Gbps seviyesinde seyrediyor. Bu rakamlar, geleneksel şirket içi güvenlik çözümlerinin yetersiz kaldığını açıkça ortaya koyuyor.


Saldırıların coğrafi dağılımı incelendiğinde, İstanbul %34, Ankara %18, İzmir %12 oranlarıyla en çok hedeflenen şehirler arasında yer alıyor. Bu durum, büyük şehirlerdeki yoğun dijital altyapının saldırganlar için cazip hedefler oluşturduğunu gösteriyor.


Saldırı Türleri ve Yeni Nesil Tehditler 


2025 yılında Türkiye'de gözlemlenen DDoS saldırıları, geleneksel hacim tabanlı saldırıların ötesinde çok daha karmaşık bir yapı sergiliyor. Saldırganlar, kurumsal savunma sistemlerini aşmak için sürekli olarak yeni teknikler geliştiriyor ve mevcut güvenlik açıklarını istismar ediyor.


Hacim Tabanlı Saldırılar: Hala en yaygın saldırı türü olan hacim tabanlı saldırılar, ağ bant genişliğini tüketerek hizmet kesintisine neden oluyor. 2025'te Türkiye'de tespit edilen hacim tabanlı saldırıların %67'si UDP taşkını, %23'ü ICMP taşkını, %10'u ise diğer protokolleri kullanıyor. Bu saldırılar genellikle botnet ağları aracılığıyla gerçekleştiriliyor ve ortalama süreleri 4.7 saat.


Bu tür saldırılar, özellikle Türkiye'deki internet servis sağlayıcılarının altyapı kapasitelerini zorlayarak geniş çaplı kesintilere neden olabiliyor. Saldırganlar, Türkiye'nin internet altyapısındaki darboğazları tespit ederek bu noktaları hedef alıyor.


Protokol Saldırıları: TCP SYN taşkını, TCP RST taşkını ve TCP FIN taşkını gibi protokol tabanlı saldırılar, sunucu kaynaklarını tüketerek sistem çökmelerine neden oluyor. Özellikle bankacılık sektöründe bu tür saldırıların %45 oranında arttığı gözlemleniyor. Saldırganlar, bağlantı durum tablolarını doldurmak için gelişmiş teknikler kullanıyor.


Protokol saldırıları, Türkiye'deki kurumsal şirketlerin ağ altyapılarındaki zayıflıkları hedef alıyor. Özellikle eski nesil güvenlik duvarları ve yük dengeleyiciler, bu tür saldırılara karşı yetersiz kalabiliyor.


Uygulama Katmanı Saldırıları: En gelişmiş saldırı türü olan uygulama katmanı saldırıları, HTTP/HTTPS protokollerini hedef alarak web sunucularını çökertmeye çalışıyor. Yavaş bağlantı saldırıları, HTTP taşkını ve SSL tüketim saldırıları bu kategoride en yaygın olanlar. 2025'te bu tür saldırıların tespit edilmesi ortalama 23 dakika sürüyor, bu da ciddi hasarlara neden olabiliyor.


Türkiye'deki web uygulamalarının çoğu, bu tür sofistike saldırılara karşı yeterli koruma

mekanizmalarına sahip değil. Özellikle elektronik ticaret siteleri ve online bankacılık platformları, bu saldırıların birincil hedefleri arasında yer alıyor.


Nesnelerin İnterneti Botnet Saldırıları: Türkiye'deki akıllı cihaz sayısının hızla artmasıyla birlikte, nesnelerin interneti botnetleri DDoS saldırılarında önemli bir rol oynamaya başladı. Mirai ve Hajime gibi botnet ailelerinin yeni türevleri, güvenlik açığı bulunan akıllı cihazları hedef alarak büyük ölçekli saldırı ağları oluşturuyor.


Türkiye'de yaklaşık 47 milyon akıllı cihazın bulunduğu tahmin ediliyor ve bunların %23'ünün temel güvenlik önlemlerinden yoksun olduğu tespit ediliyor. Bu durum, saldırganlar için büyük bir kaynak havuzu oluşturuyor.


Yansıma ve Amplifikasyon Saldırıları: DNS, NTP, SSDP ve Memcached gibi protokolleri kullanan yansıma saldırıları, saldırganların gerçek kimliklerini gizlemelerine ve saldırı gücünü artırmalarına olanak tanıyor. Bu saldırılar özellikle elektronik ticaret platformlarında %89 oranında artış gösteriyor.


Türkiye'deki açık DNS çözümleyicileri ve diğer yansıma kaynaklarının sayısı, bu tür saldırıların etkinliğini artırıyor. Ulusal düzeyde koordineli bir yaklaşımla bu kaynakların güvenliğinin sağlanması kritik önem taşıyor.


Yüksek Riskli Sektörler ve Hedef Analizi 


Türkiye'deki DDoS saldırıları, belirli sektörlerde yoğunlaşarak kritik altyapıları hedef alıyor. 2025 verilerine göre, en çok hedeflenen sektörler ve risk profilleri şu şekilde:

Bankacılık ve Finans Sektörü: Türkiye'deki bankaların %94'ü 2025'te en az bir DDoS saldırısına maruz kaldı. Ortalama saldırı süresi 6.2 saat, ortalama hasar ise saldırı başına 2.4 milyon TL olarak hesaplanıyor. Özellikle mobil bankacılık uygulamaları ve internet bankacılığı platformları birincil hedefler arasında yer alıyor.


Bankacılık sektöründeki DDoS saldırıları genellikle üç aşamalı gerçekleştiriliyor: önce küçük ölçekli keşif saldırıları, ardından ana saldırı ve son olarak dikkat dağıtma amaçlı ikincil saldırılar. Bu stratejik yaklaşım, bankaların güvenlik ekiplerini meşgul ederken asıl hedeflenen sistemlere erişim sağlamaya çalışıyor.


Türkiye'deki bankalar, BDDK düzenlemeleri gereği güçlü siber güvenlik önlemleri almak zorunda olmasına rağmen, DDoS saldırılarının artan karmaşıklığı nedeniyle sürekli olarak savunma sistemlerini güncellemek durumunda kalıyor.


Elektronik Ticaret Platformları: Çevrimiçi alışveriş platformları, özellikle yoğun dönemlerde (Kara Cuma, Ramazan, yılbaşı) DDoS saldırılarının ana hedefi haline geliyor. 2025'te elektronik ticaret sitelerinin %78'i kritik dönemlerde saldırıya uğradı. Ortalama gelir kaybı, saldırı saati başına 890.000 TL olarak hesaplanıyor.


Elektronik ticaret sektöründeki saldırılar genellikle rekabet odaklı motivasyonlarla gerçekleştiriliyor. Özellikle büyük kampanya dönemlerinde rakip firmalar tarafından desteklenen saldırılar tespit ediliyor. Bu durum, sektördeki güvenlik yatırımlarının stratejik önemini artırıyor. Türkiye'nin elektronik ticaret hacminin 2025'te 350 milyar TL'ye ulaşması bekleniyor ve bu büyüme, sektörü saldırganlar için daha cazip hale getiriyor.


Oyun ve Eğlence Sektörü: Çevrimiçi oyun platformları ve yayın hizmetleri, DDoS saldırılarının üçüncü en büyük hedefi. Türkiye'deki oyun şirketlerinin %71'i düzenli DDoS saldırılarına maruz kalıyor. Saldırılar genellikle oyuncu deneyimini bozmak ve platform güvenilirliğini sarsmak amacıyla gerçekleştiriliyor.


Oyun sektöründeki DDoS saldırıları, genellikle kısa süreli ama yüksek frekanslı oluyor. Ortalama saldırı süresi 47 dakika olmasına rağmen, günde ortalama 12 farklı saldırı gerçekleştiriliyor. Bu durum, sürekli izleme ve otomatik müdahale sistemlerinin kritik önemini ortaya koyuyor.


Türkiye'deki oyun sektörü, özellikle mobil oyunlarda dünya çapında önemli bir konuma sahip ve bu başarı, uluslararası saldırganların da dikkatini çekiyor.


Dijital Yayın Platformları ve Medya: İnternet üzerinden içerik sağlayıcıları ve dijital medya platformları, artan kullanıcı sayısıyla birlikte DDoS saldırılarının yeni hedefleri arasına girdi. Özellikle canlı yayın dönemlerinde gerçekleştirilen saldırılar, milyonlarca kullanıcının hizmet alamama riskiyle karşı karşıya kalmasına neden oluyor.


Türkiye'deki dijital yayın platformları, özellikle spor müsabakaları ve önemli etkinlikler sırasında yoğun saldırılara maruz kalıyor. Bu saldırılar, hem ekonomik kayıplara hem de marka itibarının zarar görmesine neden oluyor.


DDoS Saldırı Koruması: Teknik Savunma Stratejileri 


Etkili DDoS koruması, çok katmanlı bir savunma stratejisi gerektirir. 2025'te başarılı savunma sistemleri, proaktif tespit, hızlı müdahale ve uyarlanabilir koruma mekanizmalarını bir araya getiriyor.


Ağ Katmanı Koruması: İlk savunma hattı olan ağ katmanı koruması, hacim tabanlı saldırıları filtrelemek için kritik öneme sahip. Modern BGP kara delik teknikleri, saldırı trafiğini üst seviyede engelleyerek alt yapıyı koruyor. Türkiye'deki başarılı uygulamalar, ortalama %87 oranında hacim tabanlı saldırı trafiğini filtreleyebiliyor.


Hız sınırlama ve trafik şekillendirme mekanizmaları, anormal trafik desenlerini tespit ederek otomatik müdahale sağlıyor. Uyarlanabilir hız sınırlama sistemleri, normal kullanıcı davranışlarını öğrenerek yanlış pozitif oranlarını %3'ün altına indiriyor.


Türkiye'deki internet servis sağlayıcılarıyla yapılan işbirlikleri, saldırı trafiğinin kaynak noktasında engellenmesini sağlıyor. Bu yaklaşım, downstream etkilerini minimize ederek genel ağ performansını koruyor.


Uygulama Katmanı Güvenliği: Web Uygulama Güvenlik Duvarı çözümleri, HTTP/HTTPS tabanlı saldırıları tespit etmek ve engellemek için gelişmiş algoritmaları kullanıyor. Makine öğrenmesi tabanlı güvenlik duvarı sistemleri, saldırı desenlerini gerçek zamanlı olarak öğrenerek %94 oranında başarılı koruma sağlıyor.


Meydan okuma-yanıt mekanizmaları (güvenlik kodu, JavaScript meydan okumaları), bot trafiğini insan trafiğinden ayırmak için etkili yöntemler sunuyor. Modern uygulamalar, kullanıcı deneyimini bozmadan %91 oranında bot trafiğini filtreleyebiliyor.


Türkiye'deki web uygulamalarının çoğu, yerel dil desteği ve kültürel özellikler nedeniyle özel koruma stratejileri gerektiriyor. DORABASE'in yerel uzmanlığı, bu özel gereksinimleri karşılayan çözümler sunuyor.


İçerik Dağıtım Ağı Tabanlı Koruma: İçerik Dağıtım Ağı altyapıları, DDoS saldırılarına karşı doğal bir koruma katmanı oluşturuyor. Dağıtık mimari sayesinde, saldırı trafiği birden fazla kenar konumuna dağıtılarak tek noktada yoğunlaşma önleniyor.


Herhangi bir yayın yönlendirme teknolojisi, saldırı trafiğini en yakın kenar sunucularına yönlendirerek gecikmeyi düşürürken koruma kapasitesini artırıyor. DORABASE'in İçerik Dağıtım Ağı altyapısı, Türkiye'de 17 farklı kenar konumu ile 2.5 Tbps'e kadar DDoS saldırısını

absorbe edebiliyor.


Türkiye'nin coğrafi konumu ve internet altyapısı, İçerik Dağıtım Ağı çözümlerinin etkinliğini artırıyor. Özellikle Avrupa ve Asya arasındaki köprü konumu, global trafik yönetimi için avantaj sağlıyor.


Hibrit Bulut Koruması: Şirket içi ve bulut tabanlı koruma sistemlerinin entegrasyonu, hem

maliyet etkinliği hem de koruma kapasitesi açısından optimal sonuçlar veriyor. Hibrit yaklaşım, normal dönemlerde şirket içi sistemlerin kullanılması, saldırı anında ise bulut kapasitesinin devreye alınmasını sağlıyor.


Otomatik ölçeklendirme mekanizmaları, saldırı büyüklüğüne göre koruma kapasitesini otomatik olarak artırıyor. Bu yaklaşım, %67 oranında maliyet tasarrufu sağlarken koruma etkinliğini %23 artırıyor.


Türkiye'deki veri yerleşimi gereksinimleri ve KVKK uyumluluğu, hibrit çözümlerin tasarımında önemli faktörler. DORABASE'in yerel veri merkezleri, bu gereksinimleri karşılayan çözümler sunuyor.


Gerçek Zamanlı İzleme ve Erken Uyarı Sistemleri 


Modern DDoS koruması, tepkisel yaklaşımların ötesinde proaktif tespit ve müdahale sistemleri gerektirir. 2025'te başarılı kurumsal şirketler, saldırıları ortalama 47 saniye içinde tespit edebilen sistemler kullanıyor.


Anomali Tespiti ve Makine Öğrenmesi: Modern izleme sistemleri, normal trafik desenlerini öğrenerek anormallikleri otomatik olarak tespit ediyor. Davranışsal analitik algoritmaları, %96 doğrulukla DDoS saldırılarını önceden tahmin edebiliyor. Bu sistemler, yanlış pozitif oranını %2'nin altına indirerek operasyonel verimliliği artırıyor.


Zaman serisi analizi ve istatistiksel modelleme teknikleri, trafik anomalilerini gerçek zamanlı olarak analiz ediyor. DORABASE'in geliştirdiği yapay zeka tabanlı tespit sistemi, Türkiye'deki trafik desenlerini öğrenerek yerel saldırı türlerine özel koruma sağlıyor.


Türkiye'deki internet kullanım alışkanlıkları ve kültürel faktörler, normal trafik desenlerinin belirlenmesinde önemli rol oynuyor. Ramazan ayı, bayram dönemleri ve özel etkinlikler sırasındaki trafik artışları, sistem tarafından öğrenilerek yanlış alarm oranları minimize ediliyor.

Güvenlik Bilgi ve Olay Yönetimi Entegrasyonu: Güvenlik Bilgi ve Olay Yönetimi sistemleri, DDoS saldırılarını diğer güvenlik olaylarıyla ilişkilendirerek kapsamlı tehdit analizi sağlıyor. Çoklu kaynak veri birleştirme teknikleri, %89 oranında saldırı atıfı başarısı gösteriyor.


Kayıt toplama ve gerçek zamanlı analiz motorları, saniyede milyonlarca olayı işleyerek kritik tehditleri önceliklendiriyor. Otomatik oyun kitapları, tespit edilen saldırılara karşı önceden tanımlanmış müdahale prosedürlerini otomatik olarak başlatıyor.


Türkiye'deki yasal gereksinimler ve raporlama yükümlülükleri, güvenlik olay yönetimi sistemlerinin tasarımında önemli faktörler. KVKK uyumluluğu ve diğer düzenlemeler, veri saklama ve işleme süreçlerini şekillendiriyor.


Tehdit İstihbaratı Entegrasyonu: Küresel ve yerel tehdit istihbaratı kaynaklarının entegrasyonu, gelişmekte olan saldırı desenlerini önceden tespit etmeyi sağlıyor. Türkiye'ye özel tehdit beslemeleri, bölgesel saldırı eğilimlerini %78 doğrulukla öngörebiliyor.

Tehlike göstergeleri paylaşım platformları, sektör genelinde tehdit bilgilerinin paylaşılmasını sağlayarak toplu savunma oluşturuyor. DORABASE'in tehdit istihbaratı platformu, günlük 2.3 milyon tehlike göstergesini işleyerek müşterilerine proaktif koruma sunuyor.


Yerel siber güvenlik topluluğu ve SOME (Siber Olaylara Müdahale Ekibi) ile işbirliği, ulusal düzeyde tehdit istihbaratı paylaşımını sağlıyor. Bu işbirliği, Türkiye'ye özgü tehdit manzarasının daha iyi anlaşılmasını sağlıyor.


Olay Müdahale Süreçleri ve Kriz Yönetimi 


Etkili DDoS müdahalesi, önceden planlanmış prosedürler ve hızlı karar alma mekanizmalarını gerektirir. 2025'te başarılı kurumsal şirketler, ortalama 3.2 dakika içinde müdahale başlatabiliyorlar.


Olay Müdahale Çerçevesi: Yapılandırılmış olay müdahale süreçleri, saldırı tespit edildiği andan itibaren koordineli müdahale sağlıyor. Ulusal siber güvenlik çerçevesine uygun prosedürler, %91 oranında başarılı müdahale sonuçları veriyor.


Yükseltme matrisleri, saldırı büyüklüğüne ve etkisine göre uygun personelin devreye alınmasını sağlıyor. Otomatik bildirim sistemleri, kritik personeli 30 saniye içinde uyararak müdahale süresini minimize ediyor.


Türkiye'deki zaman dilimi ve çalışma saatleri, 7/24 müdahale kapasitesinin planlanmasında önemli faktörler. DORABASE'in yerel güvenlik operasyon merkezi, Türkiye saatine göre optimize edilmiş hizmet sunuyor.


İletişim Protokolleri: Kriz dönemlerinde etkili iletişim, müdahale başarısının kritik faktörü. Çok kanallı iletişim sistemleri (SMS, e-posta, anlık bildirimler), tüm paydaşların bilgilendirilmesini sağlıyor.


Müşteri iletişimi şablonları, müşterilere hızlı ve şeffaf bilgilendirme yapılmasını sağlıyor.

Proaktif iletişim stratejileri, müşteri memnuniyetini %67 oranında artırıyor. Türkçe iletişim desteği ve yerel kültürel hassasiyetler, müşteri iletişiminde önemli rol oynuyor. DORABASE'in Türkçe destek ekibi, kriz anlarında etkili iletişim sağlıyor.


Hasar Değerlendirmesi ve Kurtarma: Saldırı sonrası hasar değerlendirmesi ve kurtarma süreçleri, iş sürekliliği için kritik öneme sahip. Otomatik yedekleme sistemleri, %99.7 oranında veri bütünlüğü sağlıyor.


Kurtarma zaman hedefi ve kurtarma nokta hedefi metrikleri, kurtarma süreçlerinin etkinliğini ölçmek için kullanılıyor. DORABASE'in yönetilen hizmetler yaklaşımı, ortalama 12 dakikalık kurtarma zaman hedefi sağlıyor.


Türkiye'deki yasal yükümlülükler ve raporlama gereksinimleri, kurtarma süreçlerinin planlanmasında dikkate alınıyor. BDDK, SPK ve diğer düzenleyici kurumların gereksinimleri, kurtarma stratejilerini şekillendiriyor.


Saldırı Sonrası Analiz: Saldırı sonrası detaylı analiz, gelecekteki saldırılara karşı savunma sistemlerinin güçlendirilmesini sağlıyor. Adli analiz teknikleri, saldırı kaynaklarını %84 doğrulukla tespit edebiliyor.


Öğrenilen dersler belgelendirmesi, kurumsal öğrenmeyi destekleyerek sürekli iyileştirme sağlıyor. En iyi uygulama paylaşımı, sektör genelinde güvenlik seviyesinin artırılmasına katkıda bulunuyor.


DORABASE CDN ve Güvenlik Çözümleri 


Köklü deneyimi ve 3000+ kurumsal müşterisiyle DORABASE, Türkiye'de DDoS koruması alanında lider konumda bulunuyor. Şirketin kapsamlı yaklaşımı, İçerik Dağıtım Ağı altyapısı ve güvenlik çözümlerini entegre ederek tek durak deneyimi sunuyor.


DORABASE İçerik Dağıtım Ağı Altyapısı: Türkiye'nin en kapsamlı İçerik Dağıtım Ağlarından birine sahip olan DORABASE, 17 kenar konumu ile ülke genelinde düşük gecikme ve yüksek erişilebilirlik sağlıyor. Herhangi bir yayın yönlendirme teknolojisi, DDoS saldırılarını otomatik olarak en yakın kenar sunucularına yönlendirerek etkiyi minimize ediyor.


Çok katmanlı önbellekleme mimarisi, statik ve dinamik içeriği optimize ederek kaynak sunucu yükünü %89 oranında azaltıyor. Bu yaklaşım, DDoS saldırıları sırasında bile tutarlı performans sağlıyor. DORABASE'in İçerik Dağıtım Ağı altyapısı, yoğun dönemlerde 2.5 Tbps kapasiteye kadar ölçeklenebiliyor.


Türkiye'deki stratejik konumlar (İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya) ve Equinix ortaklığı, optimal performans ve güvenilirlik sağlıyor. Yerel internet servis sağlayıcılarI ile doğrudan bağlantılar, yerel trafik optimizasyonu sağlayarak gecikmeyi minimize ediyor.


Gelişmiş DDoS Koruması: DORABASE'in DDoS koruma çözümleri, çok katmanlı savunma

stratejisi ile kapsamlı koruma sağlıyor. Katman 3/4 koruması, hacim tabanlı ve protokol saldırılarını üst seviyede filtrelerken, Katman 7 koruması gelişmiş uygulama saldırılarına karşı koruma sunuyor.


Gerçek zamanlı trafik analiz motorları, saniyede 50 milyon paketi işleyerek anomalileri anında tespit ediyor. Makine öğrenmesi algoritmaları, Türkiye'deki saldırı desenlerini öğrenerek uyarlanabilir koruma sağlıyor. Bu sistemler, %97.3 oranında saldırı engelleme başarı oranı elde ediyor.


DORABASE'in yerel uzmanlığı, Türkiye'deki benzersiz tehdit manzarasını anlayarak özelleştirilmiş koruma stratejileri geliştiriyor. Türkçe dil desteği ve yerel zaman dilimi optimizasyonu, müşteri deneyimini önemli ölçüde iyileştiriyor.


Yönetilen Güvenlik Hizmetleri: DORABASE'in 7/24 Güvenlik Operasyon Merkezi, uzman güvenlik analistleri tarafından sürekli izleme ve müdahale hizmeti sunuyor. Türkiye'deki yerel uzmanlık, bölgesel tehdit manzarasını derinlemesine anlayarak özelleştirilmiş koruma stratejileri geliştiriyor.


Proaktif tehdit avcılığı hizmetleri, gelişmekte olan tehditleri önceden tespit ederek önleyici tedbirler alınmasını sağlıyor. Olay müdahale ekibi, ortalama 2.1 dakika içinde müdahale başlatarak hasarı minimize ediyor.


Türk personel ve Türkçe hizmet desteği, kriz anlarında etkili iletişim ve hızlı çözüm sağlıyor. Yerel yasal gereksinimler ve uyumluluk standartları konusundaki derin bilgi, müşterilere güvenilir destek sunuyor.


Entegrasyon ve Uyumluluk: DORABASE çözümleri, mevcut bilgi teknolojileri altyapısıyla sorunsuz entegrasyon sağlayarak kurulum karmaşıklığını azaltıyor. Programlama arayüzü öncelikli yaklaşım, üçüncü taraf güvenlik araçlarıyla kolay entegrasyon sunuyor.


Hibrit kurulum seçenekleri, şirket içi ve bulut ortamlarının optimal kombinasyonunu sağlıyor. Bu esneklik, kuruluşların özel gereksinimlerine göre özelleştirilmiş çözümler elde etmelerini sağlıyor.


KVKK uyumluluğu ve yerel veri yerleşimi gereksinimleri, çözüm tasarımının temel prensipleri arasında yer alıyor. Türkiye'deki yasal çerçeveye tam uyum, müşterilere güvenilir hizmet sunuyor.


Ortaklık Ekosistemi: Equinix ve Türk Telekom ile stratejik ortaklıklar, DORABASE'in altyapı yeteneklerini önemli ölçüde güçlendiriyor. Bu ortaklıklar, küresel bağlantı ve yerel uzmanlığın optimal kombinasyonunu sunuyor.


Birinci seviye internet servis sağlayıcısı bağlantıları, uluslararası trafiğin verimli yönlendirilmesini sağlarken, yerel eşleme anlaşmaları yerli trafiği optimize ediyor. Bu kapsamlı ağ mimarisi, DDoS koruma etkinliğini %34 artırıyor.


Türk Siber Güvenlik Manzarası ve Yerel Tehdit İstihbaratı


Türkiye'nin benzersiz jeopolitik konumu ve hızla büyüyen dijital ekonomisi, kendine özgü siber güvenlik zorlukları yaratıyor. 2025'te yerel tehdit manzarası, küresel eğilimler ile bölgesel faktörlerin kesişiminde şekilleniyor.


Düzenleyici Ortam: KVKK (Kişisel Verilerin Korunması Kanunu) ve diğer düzenleyici gereksinimler, kuruluşları kapsamlı siber güvenlik önlemleri almaya zorluyor. DDoS koruma stratejilerinin, uyumluluk gereksinimleriyle uyumlu hale getirilmesi gerekiyor.


BDDK (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu) yönergeleri, finansal kurumlar için özel DDoS koruma standartları tanımlıyor. Bu düzenlemeler, minimum koruma seviyeleri ve olay raporlama gereksinimlerini içeriyor.


Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu gibi sektörel düzenleyiciler, kritik altyapılar için özel güvenlik gereksinimleri belirlemiş durumda.

Yerel Tehdit Aktörleri: Türkiye'deki tehdit aktörleri, giderek daha gelişmiş teknikler kullanarak hedefli saldırılar gerçekleştiriyor. Ulus devlet aktörleri, kritik altyapıyı hedef alan gelişmiş kalıcı tehdit kampanyaları yürütüyor.


Siber suçlu grupları, finansal motivasyonlarla DDoS kiralama hizmetleri sunuyor. Bu hizmetlerin erişilebilirliği, küçük ölçekli saldırganların gelişmiş saldırılar başlatmalarını sağlıyor.

Türkiye'deki siber suç ekosistemi, özellikle kripto para madenciliği ve fidye yazılımı saldırıları konularında uzmanlaşmış durumda. Bu uzmanlık, DDoS saldırılarının da daha sofistike hale gelmesine neden oluyor.


Sektörel Zayıflıklar: Bankacılık sektörü, en yüksek risk profiline sahip olmasına rağmen, en güçlü savunma mekanizmalarına da sahip. Elektronik ticaret platformları, hızlı büyüme nedeniyle güvenlik yatırımlarının gerisinde kalıyor.


Devlet kurumları, artan dijitalleşme ile genişleyen saldırı yüzeylerine sahip oluyor. Kritik altyapı sektörleri, ulusal güvenlik etkileri nedeniyle öncelikli hedefler haline geliyor.

Sağlık sektörü, dijital dönüşüm sürecinde güvenlik açıklarıyla karşı karşıya kalıyor. Eğitim sektörü, uzaktan eğitim altyapısının hızla gelişmesi nedeniyle yeni güvenlik zorluklarıyla karşılaşıyor.


Tehdit İstihbaratı Paylaşımı: Türk siber güvenlik topluluğu, tehdit istihbaratı paylaşım girişimleri geliştiriyor. SOME (Siber Olaylara Müdahale Ekibi), ulusal düzeyde koordinasyon sağlıyor.


Özel sektör işbirliği, sektörel tehdit paylaşım platformları aracılığıyla gelişmiş toplu savunma sağlıyor. Bu girişimler, saldırı atıfı ve önleme yeteneklerini önemli ölçüde iyileştiriyor.

Uluslararası işbirliği anlaşmaları, sınır ötesi tehdit azaltma konusunda önemli adımlar atılmasını sağlıyor. NATO Mükemmeliyet Merkezi ve Avrupa Birliği ile işbirlikleri, küresel tehdit manzarasının daha iyi anlaşılmasını sağlıyor.


2025 Önerileri ve Gelecek Stratejileri


2025'te etkili DDoS koruması, geleneksel tepkisel yaklaşımların ötesinde proaktif ve uyarlanabilir stratejiler gerektirir. Kuruluşlar, gelişen tehdit manzarasına karşı dayanıklı savunmalar oluşturmalı.


Sıfır Güven Mimarisi: Ağ çevresinin kaybolmasıyla birlikte, sıfır güven prensipleri DDoS koruma stratejilerine entegre edilmeli. Her bağlantının doğrulanması, gelişmiş saldırıların erken tespitini sağlıyor.


Mikro bölümleme teknikleri, saldırı yayılımını sınırlayarak hasar kontrolü sağlıyor. Kimlik tabanlı erişim kontrolleri, meşru trafiğin önceliklendirilmesini mümkün kılıyor.


Türkiye'deki kuruluşlar için sıfır güven mimarisinin uygulanması, mevcut altyapı ve kültürel faktörlerin dikkate alınmasını gerektiriyor. DORABASE'in danışmanlık hizmetleri, bu dönüşüm sürecinde rehberlik sağlıyor.


Bulut Doğal Güvenlik: Bulut öncelikli stratejiler, ölçeklenebilirlik ve maliyet etkinliği sağlıyor. Sunucusuz mimariler, geleneksel altyapı zayıflıklarını ortadan kaldırıyor. Konteyner tabanlı dağıtımlar, hızlı ölçeklendirme ve izolasyon yetenekleri sunuyor. Kubernetes doğal güvenlik araçları, düzenlenmiş savunma mekanizmalarını mümkün kılıyor.


Türkiye'deki bulut benimseme oranları ve yerel bulut sağlayıcıları, bulut doğal güvenlik stratejilerinin şekillenmesinde önemli rol oynuyor.


Kuantum Hazır Hazırlıklar: Kuantum bilişim tehditlerinin ortaya çıkması, kriptografik temelleri zorluyor. Kuantum sonrası kriptografi hazırlıkları, geleceğe dayanıklı güvenlik sağlıyor.

Kuantum anahtar dağıtım teknolojileri, ultra güvenli iletişim imkanı sunuyor. Bu teknolojiler, kritik altyapı koruması için vazgeçilmez hale geliyor.


Türkiye'nin kuantum teknolojileri alanındaki yatırımları ve araştırma merkezleri, bu hazırlıkların stratejik önemini artırıyor.


Ekosistem İşbirliği: Sektör genelinde işbirliği, toplu savunma yeteneklerini güçlendiriyor. Tehdit istihbaratı paylaşımı, toplum genelinde dayanıklılık oluşturuyor.

Kamu-özel sektör ortaklıkları, ulusal siber güvenlik duruşunu güçlendiriyor. Uluslararası işbirliği, sınır ötesi tehdit azaltma sağlıyor.


Türkiye'nin bölgesel liderlik rolü ve stratejik ortaklıkları, küresel siber güvenlik ekosistemindeki konumunu güçlendiriyor.


Türkiye'de DDoS koruması, 2025'te kritik iş gereksinimi haline gelmiş durumda. Kuruluşlar, kapsamlı koruma stratejileri uygulayarak iş sürekliliğini sağlamalı. DORABASE'in kanıtlanmış uzmanlığı ve kapsamlı çözümleri, Türk kuruluşlarının gelişen tehditlere karşı etkili savunma oluşturmalarını sağlıyor. Sizde gelişen tehditlere karşı etkili bir savunma arayışı içindeyseniz bizimle hemen iletişime geçin


 
 
 

コメント


bottom of page